26 Ağustos 2009 Çarşamba

İstanbul


Felekten birgün çalmak bu olsa gerek. Sabah kalkıp (bugün kendime izin verdim) demeyeli çok oldu. O sebepten bugün izinliyim. En çok sevdiğim şeyi yapmak istedim. İstanbul’u seyretmek. Ya Üsküdar’a gidecektim Salacak’a ya da Boğaz’a biryerlere. Be nde Bebek’e gittim bu kez. Bebek Kahve’de kahvaltı yaptım. Sade kahvemi içtim, denizi seyrettim bol bol. İstanbul’u ne kadar çok sevdiğimi söyleyip durdum kendi kendime.
Ey Şehr­-i İstanbul….
30 sene hasret yaşadığım, yazın izinlerde gelirken İstanbul tabelasını görünce heyecanlandığım, hele denizi görünce ağladığım, çok şükür geç de olsa kavuştuğum şehir.
Ben İstanbul’u çok seviyorum ya.. Buranın kalabalıklığını, hareketini, çeşitliliğini seviyorum. Her ne kadar gün geçtikçe bozmak için uğraşılsa da bozulmayan güzelliğini seviyorum. Çocukluğumun, ilk gençliğimin, yeni evliliğimin geçtiği sokakları seviyorum. İstanbul’dan gidince döneceğimi bilmeyi seviyorum. Kısacası burada yaşamayı seviyorum. Hele de canlarım yanımdaysa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder