30 Ağustos 2009 Pazar

SEVİNÇ

Biraz önce kızımdan çıkmış eve gelirken bahçede bir hışırtı duydum. Birde baktım ki bir kaplumbağa yaprakların arasından yavaş yavaş gidiyor. Nasıl sevindim anlatamam. Şehrin orta yerinde bir apartmanın bahçesinde kağlumbağa yaşıyor. Aynen geri döndüm ve Damla'yı kaptığım gibi hayvanın yanına getirdim. ''Bak anneanneciğim, bu kaplumbağa. Belki 3_5 yıl sonra bunu sadece kitaplarda göreceksin. Şimdi iyi bak''
Çocukta şaşırdı. Ama görsün istedim işte. Bu kadar çirkinliğin,vurdumduymazlığın,bilinçsizliğin içinde zavallı hayvan yaşamaya çalışıyor. Şanssız şehir çocukları şimdiki çocuklar. Bol ekzos kokusu içinde, doğadan uzak beton yığınları arasında büyüyorlar.
Halbuki hafta sonları bile olsa ormanlık biryerler götürülseler, temiz havayı teneffüs edebilseler, doğayı tanısalar inanın çok güzel olur.
Çocuklarınıza hiç fidan diktirdiniz mi mesela. Bir ağacın meyvesini toplattınız mı? O diktiği fidanın büyümesini izlettiniz mi?
Sabır ve sevgiyle büyütmek istediğiniz çocuklara bunları aşılayın lütfen. Bu dünyanın sevgiye ihtiyacı var.
Ne kadar klasik bir laftır.Ama doğrudur bana göre. ''Ağaç yaşken eğilir'' İşte bu yüzden ,insan sevgisini,hayvan sevgisini,doğa sevgisini küçükken aşılamak lazım.
Nerden nereye geldim bende.Küçücük bir kaplumbağa beni neredeyse filazof yapacak.
Yine çenem düştü. Yaşlanıyormuyum ne.

3 yorum:

  1. Ayol süperanneanneler yaşlanır mı

    YanıtlaSil
  2. :)) yaslanmazlar yaslanmazlar :)

    YanıtlaSil
  3. bizde evimize taşındığımızda bir kablumbağa bulduk 1 sene olacak hala bizimle adıda KABUK :) minicik yaka broşu kadar :)

    YanıtlaSil